Bir annenin çocuğuyla ilgilenmesinde görürüz ilk. Sevgidir özünde var olan; koruyup kollamaktır. Merhametle birlikte ortaya çıkar; birbirlerini takip ederler. Bebeğin ilk gözünü dünyaya açmasıyla annesinden aldığıdır. Emek, zaman ve çaba ister şefkat. Sorumluluğu da beraberinde getirir. Bir olma durumundan biz olma durumuna geçirir insanları. Bir araya getirir. Elden geldiğince yardımcı olabilmektir.
Tüm bu eylemler şefkatle ilintili ve bağlantılıdır. Ancak dikkat edilmesi gereken birkaç husus var. Karşımdakini koruyup kollama uğruna onu kafese koymadığımdan nasıl emin olabilirim? Kendi korkularımı fazlasıyla yansıtmadan önce bundan nasıl emin olabilirim? Yargıların olduğu yerde şefkatten söz edilemez çünkü karşıdaki insanın veya canlının beğenilmeyip bir başka hale getirilme çabası hakimdir. Hatalar yapıldığında dahi kucaklayabilmektir karşındakini eğer o da hazırsa buna. Sınırlarına saygı duyabilmektir. “Hayır” ve “istemiyorum” kelimelerine karşı “tamam” diyebilmektir şefkat. Şefkat, sevgiyle iç içedir. Belki de sevginin en yumuşak hallerinden biridir. Kendi ihtiyaçlarımı karşılamak uğruna karşımdakini sömürmek ve bir şekil aldırmaya çalışmak ve bunu “koruma” diye nitelendirmek karşıdakine yapılabilecek en kötü eylemlerden biridir. Erich Fromm’undediği gibi asıl sevgide saygı söz konusudur. Karşımdakinin var olan haliyle kabul etme ve onun hayatındaki hallerini görüp gelişimini yargısızca ve “şefkat”le gözlemleyebilmektir. Olgunlaşmış sevgide karşındakiyle bağlantıda olma hali ve bunu şefkatle devam ettirebilme hali vardır. “Seni seviyorum çünkü sana ihtiyacım var” halinden “sana ihtiyacım var çünkü seni seviyorum” haline geçiştir. İçerde doğan hissin akıtılması durumu söz konusudur. Tıpkı suyun dağlardan aşağıya akıp okyanusa kavuşması gibi veya gökyüzündeki yağmurun toprakla buluşup yeni meyveler yapması gibi. Ancak böyle bir sevgi besler, geliştirir ve insanların harmoni içinde olmasını sağlar. İşin özünde “şefkat” vardır.
Tüm bu eylemler yapılırken kendi varlığımın ne kadar bilincinde olduğum çok önemlidir. Sevme ve yardım etm euğruna kendimden ödün veriyor muyum veya elimden gelenin fazlasını yapıyor muyum diye durup düşünülmeli. Bir hata yapınca veya istediğim bir olay gerçekleşmeyince zihinde beliren genellikle negatif ortaya çıkan düşünceleri mi tercih ediyorum yoksa “elimden gelen buydu o an için” deyip kendime destek mi veriyorum? Tam tersi, istediğim olay gerçekleştiğinde kendimi tebrik eden ilk ben miyim yoksa bunu dışarıdaki insanlarda mı arıyorum? Korkularıma kulak verip kendimi hayatı yaşamaktan alıkoyuyor muyum? Ne olursa olsun içimdeki varlığı hissedebiliyor muyum? Gün içerisinde insanın durup kendini dinlemesi ve kendi sesini duyması belki de yapabileceği en güzel eylemlerden biridir. Kendi hislerine alan açmak ve insanın kendini yanında hissetmesi yapabileceği şefkat dolu anlardır.
Yogada özellikle asanalar-pozlar sırasında bunların hepsine şahitlik ederiz. Bedenimizi nefesi zorlaştırarak pozlara sokmaya çalışmak veya hırs yapıp pozlar sırasında nefessiz kaldığımız noktalar kendimize gösterdiğimiz şiddetten biridir. Pozlar sırasında tolere edilebilecek streslere sokmak yoganın temelinde yer alır ancak bunun fazlasını yapmaya çalışmak bedeni sinir sistemini kitler; öğrenim ve gelişim gerçekleşemez. Yogadaki şefkat, pozlar sırasında her nefes verişte yavaşça açılmak, o pratikte gelişimi görmeyi beklemektense pratik sonunda bedenin için ayırdığın vakte teşekkür edebilmektir; nefesin seni hayatta tuttuğunun farkına varıp şükredebilmektir. Pozlar sırasında bedenin sınırlarını fark ettikçe onlarla oynayabiliriz; onları görmezden gelip zorlayarak değil. Kendi üzerime fazla mı yükleniyorum yoksa şefkatle mi yaklaşıyorum diye sorgulamamızı sağlar asana pratikleri çünkü bir nevi hayatımızın matla buluşmasıdır yoga.
Şefkati anneden gördük, sevginin temelinde yer aldığını biliyoruz. Bizi bir araya getiren ve hayatı anlamlı kılan en önemli güçtür şefkat. Kendimizle olan ilişkide varlığını ne kadar hissedebiliyorsak bir başka insanla veya canlıyla da eşit derecede hissederiz. Hayatınızda şefkatin varlığını hissetmeniz; çoğalması dileğiyle.
Sevgiler.
Oasis Yoga Yeni Uzman
Berkay Uygun